Erkek İsimleri A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Kız İsimleri A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Ortak İsimler A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
S harfi ile başlayan kız bebek isimleri
Saadet: Mutluluk, sevinçli olma
Saba: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir makam. Sabah: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler. Sabahat: Güzellik, yüz güzelliği Sabih: Güzel, şirin, zarif. Sabiha Güzel, şirin Sabite Yerinde duran, kımıldamayan Sabriye Sabırlı, dayanıklı Sacide Secdeye varan, yere yüz süren Sadem: Duru, saf. Sadriye Göğüsle ilgili Safiye Katıksız, katışıksız saf Sahiba Bir şeyi elde etmiş olan Sahra: Kır, ova, çöl. Sahure Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad Saime Oruç tutan, oruçlu Sakine Oynamayan, kımıldamayan, durgun Saliha: Yararlı, iyi, elverişli. Salime Eksiksiz, sağ, sağlam Samime Bir şeyin temeli, en köklü yeri Samiye Yüksek, ulu Sanal: Sanlı ol, ünlen. Sanat: Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. 2. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış veya beğeni ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım. 3. Bir şey yapmada gösterilen ustalık. 4. Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü. Sanay Ay gibi güzel Sanem: Çok güzel kadın; Put. Sania Sanat eseri yaratan - yapan , oluşturan Saniye Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi Sara: Halis, saf, katkısız. Sare: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk. Satı Düğün alışverişi - satış, alışveriş Sayan: Hürmet eden, saygı gösteren. Saydam: İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görünmesine engel olmayan cisim. 2. Açık seçik, belirgin. Saye: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma. Saygı: Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye veya bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet. 2. Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu. Saygın: Saygı gören, sayılan, hatırlı. Sayıl: Her zaman saygı gör. Sayraç: Cıvıldayan, şakıyan. Sebla: Uzun kirpikli göz. Seçil: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen. Seda: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı. Sedef: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş. Seden: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak. Segah: Doğu müziğinin makamlarından. Seher: Tan ağartısı. Sel: Taşkın su. Selcan Hareketli, coşkulu Selda: Bir söğüt cinsi. Selen: Haber, Müjde. Selin: Gür akan su. Selinti: Ufak sel. Selis: Akıcı söz. Selma: Barış içinde, huzur, erinç. Selmin: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan. Selva: Amerika’da Amazon, Afrika’da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. Selvi: İnce uzun ağaç. Sema: Gökyüzü; Göç. Semahat Cömertlik, el açıklığı Semanur: Nurlu gökyüzü. Semen: Yasemin çiçeği. Semizlik. Semiha Cömert gönüllü, eli bol Semin: Değerli, pahalı; Semizlik. Semiramis: Babil’in Asma Bahçeleri’ni kurduran Asur kraliçesi. Semra: Esmer kadın. Sena: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adı. Senahan: Metheden, alkışlayan, öven. Senar: Yar, aşık, seven insan. Senay: Ay gibi güzelsin. Senem: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça’da put; Arapça’da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel. Seniha Yüce, yüksek Sera: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç. Serap: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı. Seray: Ay gibi güzel. Sercan: Öncelik taşıyan dost. 2. Sevgili, aşık olunan. Seren Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç Serhan: Şarkıcı, assolist. Serin Ilıkla soğuk arası Serpil: Gelişmek, büyümek. Serpin: Yağmur. Serra: Rahatlık, kolaylık. Sertap İnatçı Serva Masal Servi: Uzun boylu. Seval: Severek al anlamında. Sevcan: Sevilen candan dost. Sevda: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek. Sevdem: Sevginin en son demi. Seven: Bir başkasına sevgi duyan. Sevgi: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu. Sevgül: Gül gibi sevilen. Sevgün: Bütün yaşamını severek yaşayan. Sevgür: Büyük bir çoşkuyla seven. Sevil: Her zaman sevilen biri ol. Sevilay Ay gibi hep sevilen Sevim: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik. Sevin: Mutluluğu hiçbir zaman eksik etme. Sevinç: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku. Sevindik: Doğumun mutluluk getirdi. Sevtap: Tapılacak kadar çok sevilen. Seyhan Kenten kente yolculuk Seylan: Sel, akma, akış. Seyran Gezinme Seyyal: Akıcı, akışkan. Seza Uygun, yaraşan Sezal Sezgili Sezen: Hisseden, sezgili. Sezer Sezgisi güçlü olan. Duyan, hisseden, anlayan. Sezgi: Sezme yeteneği. Sezgin Duygulu, anlayışlı Sezin: Sezinleme işi, sezme. Duygulu,anlayışlı. Sıcak Sıcakkanlı, cana yakın Sıdıka Çok içten ve doğru kimse Sıla: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ. Sırma Altın yaldızlı, ya da yaldızsız ince gümüş tel Sibel: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca “si belle”: öylesine güzel anlamında). Silav: Selam, merhaba. Sim: Gümüş gibi parlak ve beyaz. Sima: Yüz, çehre. Simge: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler. Simirina: İzmir’in eski adı. Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı. Simla: Gökteki parlak yıldız. Karlarla kaplı. Sinem: Yüreğim, çok sevdiğim. Sitare: Yıldız. Soley: Fransızca’da güneş Solmaz Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan Somay: Dolunay. Sonat Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri Sonay Yılın son ayı. Son doğan çocuk. Soneda: Nazlı olmaması temenni edilen. Songül Son açan gül Songüz: Kasım ayının halk arasındaki adı. Sonnur Son ışık Sonyaz: Sonbahar. Su: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı. Suat Mutlu, mutlulukla ilgili Sultan Hükümdar ailesinden, anne, kızkardeş Sumru: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi. Suna: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği. Sunay Ay sun, ay ışığı sun. Ay gibi güzel. Surperi: Peri güzeli. Suzan: Yakan, yakıcı. Süeda: Mutlu kişiler, bahtiyar insanlar. Süheyla: Yumuşak ve iyi huylu,mütevazı kadın. Sündüs: Ham ipek, ipekli. Süren: Devam eden, takip eden. Süreyya: Ülker yıldızı. Süsen: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek. |
|